(2)Ada Veteriner Polikliniği, Beşiktaş, 34330 İstanbul, Türkiye
(3)İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Büyükçekmece, 34500 İstanbul, Türkiye
(4)Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Ataşehir, 34758 İstanbul, Türkiye
(5)İstanbul Bilgi Üniversitesi, Radyasyon Onkolojisi, Şişli, 34060, İstanbul, Türkiye
E-Mail: toygasumeyye@gmail.com
GİRİŞ
Osteosarkom, kötü huylu kemik tümörlerinin köpeklerde %85’i kedilerde ise yaklaşık %70’inden sorumludur. Köpeklerde osteosarkom görülme yaş aralığı geniş olmakla birlikte ortalama görülme yaşı 7’dir ve dev ırklarda daha sık geliştiği bildirilmektedir. Primer kitle küçük olduğunda tanı erken konulmuş gibi görünse bile, hızlı metastaz yapma karakteri nedeniyle sonuç neredeyse her zaman ölümcüldür. Klinik belirtiler lezyonun yerini yansıtır, topallık çoğu vakada en erken belirtidir. Radyolojik incelemeler tanıda yardımcı olmaktadır[1]. Yüksek serum alkalin fosfataz (ALP), etkilenen kemiğin yeri, yaş ve ağırlık dahil olmak üzere çeşitli prognostik faktörler bildirilmiştir. Osteosarkom için tanısal altın standart histopatolojik incelemedir. Osteosarkom tedavisinde cerrahi (uzuv ampütasyonu veya ekstremite koruyucu cerrahi), radyoterapi ve kemoterapi yöntemleri tek başına ya da genellikle kombine olarak uygulanmaktadır. Bunların yanı sıra bisfosfonatların kemik rezorpsiyonunu azaltmak için osteoklast fonksiyonunu inhibe ettiği ve tümör hücresi proliferasyonunu, adezyonunu ve invazyonunu inhibe etmek de dahil olmak üzere doğrudan anti-tümör etkileri olduğu bilinmektedir[2]. Amputasyon veya uzuv koruyucu prosedürler için zayıf aday olan köpekler için, stereotaktik radyasyon tedavisi gelişmiş bir tedavi tekniği olarak değerlendirilmiştir. Stereotaktik radyasyon tedavisi, harici bir radyasyon ışını kullanılarak hedef bölgeye yüksek doz radyasyon fraksiyonlarının (20 ila 30 Gy) verilmesini, çevreleyen dokuları milimetre altı doğrulukla korumayı içerir. Apendiküler osteosarkom tanılı olguda stereotaktik radyasyon tedavisi ile sağaltımının sunulması amaçlandı.
MATERYAL METOT
Olguyu 8 yaşlı dişi Cane Corso İtalyan Mastif ırkı 60 kg ağırlığında bir köpek oluşturmaktadır. Osteosarkom şüphesi ile kliniğimize sevk edilen hastanın aile geçmişinde tanımlanmış bilinen bir kanser olgusu bulunmamaktadır. Klinik muayenede sol arka ayakta topallık, lokal şişlik ve ağrı bulgusu saptandı. Bu bölgeden ince iğne aspirasyon biyopsi tekniği ile örnek alındı, yayma preparatlar hazırlandı ve MayGrünwald & Giemsa ile boyanarak mikroskobik olarak incelendi. Sitolojik muayenede neoplastik hücrelerin tespit edilmesi ile genel anestezi altında histopatolojik inceleme için biyopsi örneği alındı. Biyopsi örneği %10 `luk formalin solüsyonunda 24 saat tespit edildi. Ardından doku örneği rutin doku takip işlemlerinden geçirilerek parafin bloklara gömüldü. Parafin bloklardan 3-4 μm kalınlığında kesitler alınarak Hematoksilen-Eozin ile boyandı. Histopatolojik olarak osteosarkom teşhisi koyulan olgunun röntgen ile tüm iskelet, göğüs ve karın boşluğu görüntülendi. Kalp ve hematolojik muayene sonrası anesteziye uygun olan olguya genel anestezi eşliğinde yapılan bilgisayarlı tomografi görüntüleme uygulandı ve radyasyon tedavisi planlaması yapıldı. Olguya 3 fraksiyonda 36 Gy stereotaktik vücut radyasyon tedavisi protokolü oluşturuldu. Onkolojik değerlendirme açısından 6 aylık periyodlarda bilgisayarlı tomografi görüntüleme kontrol planı oluşturuldu.
BULGULAR
Radyografik incelemede sol femur distalinde osteoliz görüntüsü saptanırken toraks radyografisinde pulmoner metastaza dair makro bir bulguya rastlanmadı (FİGÜR 1).
Bilgisayarlı tomografi görüntülemesi yapılırken aynı zamanda radyasyon tedavisi planlaması da yapılan olgumuzda Varian Eclipse tedavi planlama sistemi (Varian Medical Systems, Inc Palo Alto, California) kullanılarak kontürleme ve ters tedavi planlaması için hem 2 mm kontrast öncesi hem de kontrast sonrası BT taramaları kullanıldı. Risk altındaki organlar ve brüt tümör hacmi belirlenerek konturlandı (Omnipaque 350 mg/200 ml kontrast maddesi iv (0,7-3,9 mL/kg) dozda enjekte edildi). Normal doku optimizasyon kısıtlamalarını karşılamak için risk altındaki organları içeren konturlardan hedef hacimler çıkarıldı.
Osteosarkomun ortalama sağkalım süresinin teşhisten sonra 2 ay olduğu, ampütasyon ve kemoterapi ile ortalama 6 aya kadar uzayabildiği çeşitli çalışmalarda bildirilmiştir. Radyoterapi ve kemoterapi ile yaklaşık 2 yıl sağkalım olan olgumuzun klinik onkolojik takibinde pulmoner metastaz saptandı. Cerrahi olarak radikal ampütasyon, ağrı yönetimi ve tümörün total uzaklaştırılması için çözüm odaklı olsa da osteosarkom semptomlarının başlamasıyla mikrometastaz oluşumunun kaçınılmazlığı aynı zamanda büyük ırk köpeklerde ampütasyon cerrahisinin yaşam kalitesine olan olumsuz etkilerinden dolayı klinik açıdan hala bir çelişkiye sebep olmaktadır.
1. Ehrhart NP, Ryan SD, Fan TM. Tumors of the skeletal system. In: Withrow SJ, Vail DM, Page RL, eds. Withrow and MacEwen’s Small Animal Clinical Oncology. 5th ed. St Louis: Saunders Elsevier; 2013:463–503.
2. Poon C.A., Matsuyama A., Mutsaers J.A. Recent and current clinical trials in canine appendicular osteosarcoma. Can Vet J 2020;61:301–308