(2)Vetelite Veteriner Kliniği Kadıköy, 34710, İstanbul, Türkiye
(3)GençVet Serdivan Veteriner Kliniği, 54050, Sakarya, Türkiye
(4)Ada Veteriner Polikliniği, Beşiktaş, 34330, İstanbul, Türkiye
(5)İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Veteriner Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Büyükçekmece, 34500, İstanbul, Türkiye
(6)Vetlab Veteriner Tahlil Laboratuvarı, Kadıköy, 34710, İstanbul, Türkiye
(7)İstanbul Bilgi Üniversitesi, Radyasyon Onkolojisi, Şişli, 34060, İstanbul, Türkiye
GİRİŞ
Nazal Skuamöz hücreli karsinom (SHK), hücrelerin keratinositlere farklılaşma gösterdiği epidermal hücrelerin malign bir neoplazmıdır. Nazal planumun ultraviyole ışınlarına duyarlı olmasının bölgede SHK gelişimini tetiklediğine yönelik görüşler vardır. Tüm türlerde SHK’ler genç hayvanlarda ortaya çıkabilir, ancak insidans yaşla birlikte artar. SHK’nin en yüksek insidansı kedilerde 9 ila 14 yaştır[1]. Tedavi yöntemlerinden cerrahi ile tam eksizyon kutanöz SHK için ilk seçenek olarak düşünülse de nazal bölgedeki lezyonlarda iyi bir sonuç elde edilemeyebilir bunun yanı sıra tek başına kemoterapinin de minimum etkinliğe sahip olması radyoterapi ile tedavi daha başarılı bir yöntem olarak tercih edilir. Kriyocerrahi, intralezyonel terapi ve elektrokemoterapi diğer tedavi yöntemleridir. Stereotaktik vücut radyasyon tedavisi ise, harici bir radyasyon ışını kullanılarak hedef bölgeye yüksek doz radyasyon fraksiyonlarının (20 ila 30 Gy) verilmesini, özel konumlandırma ekipmanı ve görüntü kılavuzlu tedavi uygulaması hızlı doz düşüşü gradyanları ve ters planlamanın bir sonucu olarak risk altındaki organlara radyasyon maruziyetini sınırlarken, radyasyonun hedef hacme doğru bir şekilde iletilmesini sağlamak için kullanılır[2].
Olguyu 4 yaşlı tekir kısırlaştırılmış erkek bir kedi oluşturmaktadır. Yaklaşık 4 aydır var olan ve hızla büyümeye başlanıldığında klinik muayeneye götürülen olguya neoplazi şüphesi ile lezyonlu yerden biyopsi örneği alınıp patoloji laboratuvarına gönderildi. Biyopsi örneği %10 `luk formalin solüsyonunda 24 saat tespit edildi. Ardından doku örneği rutin doku takip işlemlerinden geçirilerek parafin bloklara gömüldü. Parafin bloklardan 3-4 μm kalınlığında kesitler alınarak Hematoksilen-Eozin ile boyandı. İncelenen biyopsi örneğinde histopatolojik olarak Skuamöz hücreli karsinoma tanısı koyuldu (VetLab Veteriner Teşhis Laboratuvarı). Ayırıcı tanı ve prognozu belirlemek için Sitokeratin, Vimentin ve Ki67 antikorlarıyla immunohistokimyasal işaretleme yapıldı. Olgunun histopatolojik incelemesinde neoplastik hücrelerin cerrahi sınırlarda da izlenmesi üzerine operatif müdahale ile daha derin ve geniş marjin ile tümöral kitle uzaklaştırılıp lezyonsuz dokulardan fleb ile kapatıldı. Post operatif iyileşme sürecinde herhangi bir komplikasyon izlenmeyen olgunun bilgisayarlı tomografi (BT) ile görüntülenmesi yapıldı. BT incelemesi sırasında metastaz bulgusu izlenmeyen olgunun aynı zamanda radyasyon tedavisinin planlaması da yapıldı. Kediler için agresif seyirli olan SHK teşhisli olgumuza stereotaktik vücut radyasyon tedavisi (SVRT) prensibi ile tümöral bölgeye toplamda 24 Gy’lik 3 fraksiyon şeklinde tedavi uygulandı.
Olgunun klinik muayenesinde nazal bölge ve çevresinde, nazal boşluk da dahil olmak üzere başlıca ülsere ve eroziv alanlar izlendi. Sol nazal boşlukta üremeli, keratinize ve kanamaya meyilli neoplastik lezyon izlendi (Figür 5).
SHK tanılı olgunun lokal agresifliği ve nüks ihtimalinin yüksek olması sebebiyle cerrahi olarak derin ve geniş marj olacak şekilde operasyon planlaması yapıldı. Genel anestezi altında lezyonlu bölgeler uzaklaştırılıp doku flebiyle estetik olarak bölgeye rekonstrüktif cerrahi işlemi yapıldı (Figür 6, 7 ve 8).
Kedilerde nazal yerleşimli SHK lokal olarak agresif seyreden ve yüksek nüks oranlarına sahip nispeten sık görülen bir karsinomdur. Hem anatomik yerleşimi nedeniyle total uzaklaştırmanın cerrahi olarak zor olması hem de kedilerde nazal tümörlerin agresif seyirli olması tedavide her zaman zorluk oluşturmaktadır. Son zamanlarda uygulanan güncel tedaviler hala deneme aşamasında yer almaktadır. Bununla birlikte güncel bir yaklaşım olarak radyoterapinin SHK tümörlerinde kediler tarafından toleransının iyi olması ve başarılı bir tedavi yöntemi olmasıyla veteriner onkologlar tarafından tercih edilmesini sağlamıştır. Modern ışınlama protokollerinden SVRT’nin geleneksel radyasyon tedavi protokollerine göre en büyük avantajı tedavi süresinin kısa sürmesi, daha az anestezi süresi oluşturması ve özellikle anatomik olarak ulaşılması güç tümörlerde daha üstün sonuçlar göstermesidir. İlerleyen yıllarda SVRT ile radyoterapi tedavisinin hem veteriner onkolojisi adına yaygınlaşacağı hem de bu alanda yapılacak literatür araştırmalarına da katkı sağlayacağı inancındayız.
[1] Goldschmidt H.M., Goldschmidt H.K. Epithelial and Melanocytic Tumors of the Skin. In: Meuten D, ed. Tumours in Domestic Animals. Ames, IA: John Wiley; 2017: 97-99
[2] Potters L., Steinberg M., Rose C., et al. American Society for Therapeutic Radiology and Oncology and American Col¬ lege of Radiology practice guideline for the performance of stereotactic body radiation therapy. Int J Radiat Oncol Biol Phys 2004; 60: 1026–1032.
[3] Swan B. M., Morrow B. M., Lurie M. D. Pilot study evaluating stereotactic body radiation theraphy for feline facial squamous cell carcinomas. Journal of Feline Medicine and Surgery 2021 23(12):1081-1088.