Ruth J. Rose(1-2), Deanna R. Worley(1-2)
(1) Klinik Bilimler Bölümü, Colorado Eyalet Üniversitesi, Fort Collins, CO, Amerika Birleşik Devletleri,
(2) Flint Hayvan Kanser Tedavi Merkezi, Colorado Eyalet Üniversitesi, Fort Collins, CO, Amerika Birleşik Devletleri
23 Ekim 2020
Çeviri: Ece Yağcı
Amaç: Primer akciğer tümörü ve intratorasik nodal metastazı olan köpeklerden oluşan güncel bir kohort çalışması ile ortalama sağkalım süresini tespit etmek.
Araştırma Modeli: Retrospektif Vaka Çalışması.
Çalışmaya dahil edilen hayvanlar (veya alınan örnekler): Akciğer lobektomisi ve lenf nodu biyopsisi ile tedavi edilen primer akciğer tümörlü köpekler.
Yöntem: Colorado Eyalet Üniversitesi’ndeki tıbbi kayıt veri tabanı, 1 Ocak 2005 ile 31 Aralık 2017 tarihleri arasında primer akciğer tümörü olan köpekler baz alınarak taranmıştır. Hastalar, akciğer lobektomisi ve intratorasik lenf nodu biyopsisi yapılmışsa çalışmaya dahil edilmiştir. Lenf nodu pozitif (LN+) ve negatif (LN-) olan köpeklerin ortalama sağkalım süresinin (OSS) yanı sıra adjuvan kemoterapi alan ve almayan köpeklerin de OSS’si hesaplanmıştır. Gruplar arasındaki farklılıklar P < 0,05 olacak şekilde karşılaştırılmıştır.
Bulgular: LN+ köpeklerde (toplam = 11) OSS 167 gündü. LN- köpeklerde (sayı = 29) ise OSS 456 gündü. Birbiriyle kıyaslandığında bu iki grup arasında istatistiksel olarak önemli bir farklılık görülmemiştir (p = 0,2407). Adjuvan kemoterapi alan (n = 4; 110 gün) ve almayan (n = 6; 125 gün) köpekler arasında LN+ köpeklerde MST açısından belirgin bir fark tespit edilmemiştir (p = 0,4409). Kemoterapi alan LN- köpeklerde (n = 12; 335 gün), adjuvan kemoterapi almayan LN- köpeklere (n = 10) kıyasla (258,5 gün; p = 0,6475) sağkalım süresi açısından herhangi bir fark bulunmamıştır.
Sonuçlar ve Klinik Değerlendirme: Bu güncel kohort çalışmasında, intratorasik nodal metastazı görülen primer pulmoner neoplazili köpeklerde sağkalım süresinin daha önce rapor edilenlerden daha uzun olduğu tespit edilmiştir. Kemoterapinin LN+ veya LN- 3 köpeklerde sağkalım süresini uzatmamıştır. Tümör boyutunun 100 ila 999 cm arasında olması ve pozitif lenf nodunun bir arada görülmesi sağkalım süresini önemli ölçüde kısaltmıştır.
GİRİŞ
Köpeklerde primer akciğer tümörleri, evcil hayvan popülasyonunda nispeten düşük bir insidansa sahiptir ve ABD ile İngiltere’de on binde yaklaşık 2 ila 4 köpekte görülür (1-5). Çoğunlukla ortalama yaşı 10-11 olan yaşlı köpeklerde görülen bir hastalıktır ve Boxer, Doberman Pinscher, Avustralya Çoban Köpeği, İrlanda Seteri ve Bernese Dağ Köpeği ırklarında fazlaca görülmektedir, ancak bu bulgu yapılan çalışmalar genelinde tutarlı görünmemektedir (5-9). İnsanlarda sigara kullanımı ile akciğer kanseri görülme riski arasında açık bir ilişki varken, köpeklerde bariz hiçbir çevresel faktör tespit edilmemiştir (10-12). Köpeklerdeki klinik belirtiler %50 ila %93 oranında öksürük, dispne, letarji, anoreksi, kilo kaybı, hemoptizi ve hipertrofik osteopatiye veya nadiren metastatik litik lezyonlara bağlı topallıktır (6, 9, 13-18). Vakaların %30 kadarında primer akciğer tümörleri insidental bir bulgudur (6, 9, 13, 16). Primer akciğer tümörlerinin çoğunluğunu karsinomlar oluştururken, lenfatik veya hematojen metastazla birlikte pulmoner sarkom vakalarında solunum yolu içinde metastaz rapor edilmiştir (5, 7, 19, 20). En sık bildirilen karsinomlar pulmoner papiller veya bronkoalveolar karsinom ve adenokarsinomdur (diferansiye ve indifferensiye) (9, 13, 21). Belirlenen çeşitli sağkalım prognostik göstergeleri arasında lenf nodu durumu, yani lenf nodlarının metastaz açısından pozitif (LN+) veya negatif (LN-) olması, sağkalımı büyük ölçüde etkilemektedir (13, 21-23). LN+ primer akciğer kanseri tanısı, LN- köpekler için 285 güne kıyasla 60 gün (Ogilvie n = 12), 26 gün (McNeil n = 15), 58 gün (Polton n = 16) ve son olarak 131 gün (Paoloni n = 6) ortalama sağkalım süresi ile kötü bir prognoza sahiptir (13, 21-23). Ayrıca, tümör derecesi, tanı sırasındaki klinik belirtiler, histolojik tanı, tümör eksizyonunun tam olup olmaması ve tümörün boyutu da sağkalımla bağlantılı olabilmektedir (13, 21, 24).
LN metastazı varsa sağkalım süresindeki kayda değer fark göz önüne alındığında, primer akciğer tümörü olan hastalarda tanı koyma sürecinin bir parçası olarak torasik bilgisayarlı tomografi (BT) çekilmesi gerekmektedir (25). BT görüntüleme, radyografiye kıyasla intra-parankimal metastaz gibi daha küçük pulmoner parankimal değişiklikleri tespit edebilir ve trakeobronşiyal lenfadenopatiyi tespit edebilir (23, 25-27). Trakeobronşiyal lenfadenopatiyle lenfatik metastaz arasında yakın bir bağlantı vardır ve bu durum, tümörün çıkarılması için göğüs cerrahisine devam edilip edilmeyeceği konusunda hasta sahibinin kararını etkileyebilir (23). Literatüre göre, lenf nodu metastazının görülmesi kötü bir prognoza işaret etmektedir, ancak klinik izlenimlerimiz bu hastaların tedavi sonrasında daha uzun yaşadıkları yönündedir. Bu nedenle, primer pulmoner neoplazi ve intratorasik nodal metastazı olan köpeklerden oluşan güncel bir kohort çalışması ile medyan sağkalım süresini bildirmek için retrospektif bir araştırma gerçekleştirdik. Hipotezlerimiz, primer pulmoner neoplazisi olan LN+ köpeklerin ortalama sağkalım süresinin 60 günden fazla olacağı ve lenf nodu metastazı olan köpeklerde adjuvan kemoterapinin sağkalım üzerinde bir etkisi olmayacağı yönündeydi.
MATERYAL VE METOD
Vaka Seçme Kriterleri
Colorado Eyalet Üniversitesi Veteriner Eğitim Hastanesi’ndeki tıbbi kayıt veri tabanında 1 Ocak 2005 ile 31 Aralık 2017 tarihleri arasında primer akciğer neoplazisi teşhisi konulan tüm köpekler araştırılmıştır. Primer pulmoner neoplazi histolojik tanısı konulan ve ameliyat sırasında histopatoloji ile lenf nodu biyopsisi yapılan vakalar çalışmaya dahil edilmiştir. Histopatoloji histiyositik sarkom veya mezenkimal neoplazi tanısını doğruladıysa veya tedavi sırasında ikincil bir neoplazi tespit edildiyse bu vakalar çalışmaya dahil edilmemiştir.
Tıbbi Kayıtların İncelenmesi
Her köpeğin fizik muayenesi, ağırlığı, cinsiyeti, kısırlaştırma durumu, muayene sırasındaki klinik belirtileri, BT sonuçları, volüm cinsinden tümör büyüklüğü, cerrahi müdahale, çıkarılan akciğer lob(lar)ı, primer tümörün ve lenf nodunun histolojik tanısı, mitotik indeks ve derecesi, histolojik marjinler, adjuvan tedavi ve ölüm tarihi kaydedilmiştir. Tümör volümü, üç boyutlu ölçüm yapılabildiği durumlarda hesaplanmış ve daha önce de bildirildiği gibi <100 cm3, 100-999 cm3 veya >1.000 cm3 şeklinde kategorize edilmiştir (24). Her hasta için sağkalım süresi, ameliyattan progresif hastalığa bağlı ölüme kadar geçen süre olarak belirlenmiştir. Takibi yapılamayan ve makalenin yazıldığı sırada hayatta olan hastalar, ortalama sağkalım süresi (OSS) analizi yapabilmek için bilinen son etkileşim tarihinde sansürlenmiştir. Pozitif lenf nodu metastazı, negatif lenf nodu metastazı ve adjuvan kemoterapi alan veya almayan lenf nodu bulunan hastaların OSS’si Kaplan Meier sağkalım analizi kullanılarak hesaplanmıştır. Sağkalım arasındaki farkları incelemek için Mantel Cox testi kullanılmış ve istatistiksel anlam değeri p < 0,05 olarak belirlenmiştir. Sağkalım süresine yönelik çoklu değişkenleri hesaplamak için Cox Regresyon analizi uygulanmıştır. LN+ (pozitif lenf nodu metastazı) ve LN- (negatif lenf nodu metastazı) grupları arasındaki yaş, cinsiyet, ağırlık ve mitotik indeks farklılıklarını belirlemek için T-test kullanılmıştır. Tüm istatistikler piyasadaki yazılımlar kullanılarak gerçekleştirilmiştir(1,2).
SONUÇLAR Vaka Seçimi Sonuçları
Veri tabanında dört yüz kırk sekiz primer akciğer tümörü vakası tespit edilmiş ve bunların 98’inde tümörün çıkarılması için ameliyat yapılmıştır. Bu 98 vakanın 51’ine (%52,04) lenf nodu biyopsisi yapılmış, 47’sine (%47,96) ise yapılmamıştır. Üç hasta lenf nodu biyopsisi yapılan gruptan çıkarılmıştır çünkü bir hastanın ameliyatıyla ilgili yeterli bilgi yoktu ve diğer ikisinin birden fazla eşzamanlı kanseri vardı ve sonuçta lenf nodu biyopsisi yapılan toplam 48 hasta vardı. İlave beş vaka histiyositik sarkom tanısı nedeniyle, bir vaka miksosarkom tanısı nedeniyle ve iki vaka da ikincil bir neoplazi (timoma) tespit edildiği için çıkarılmıştır. Lenf nodu biyopsisi yapılan hastaların 11’inde (%27,50) LN+ metastaz ve 29’unda (%72,50) da LN- metastaz tespit edilmiştir.
Fizik muayene, Klinik Belirtiler ve BT Sonuçları
LN+ ırkların; karışık ırk (sayı = 5; %45,45), Labrador Retriever (sayı = 2; %18,18) ve birer tane (ırk başına %9,09) Kısa Tüylü Alman Puanteri, Avustralya Çoban Köpeği, Pomeranian, Staffordshire Terrier olduğu bildirilmiştir. LN- ırklar arasında; karışık ırk köpekler (sayı = 8; %27,59), Labrador Retriever (sayı = 5; %17,24), Boston Terrier (sayı = 2; %6,90), Lhasa Apso (sayı = 2; %6,90), Staffordshire Terrier (sayı = 2, %6,90) ve birer tane (ırk başına %4,45) Airedale Teriyeri, Avustralya Çoban Köpeği, Border Collie, Fox Terrier, Shih Tzu, Toy Poodle, İngiliz Setter, Doberman Pinscher, Tazı ve Jack Russell Terrier olduğu belirtilmiştir. Kısırlaştırılmış dişi LN+ köpek sayısı 8 (%72,72), kısırlaştırılmış dişi LN- köpek sayısı 15 (%51,72), kısırlaştırılmış erkek LN+ köpek sayısı 3 (%27,27), kısırlaştırılmış erkek LN- köpek sayısı 13 (%44,83) ve LN biyopsisi negatif olan kısır olmayan erkek köpek sayısı 1’dir (%3,45). LN+ köpeklerin yaş ortalaması 11,97 ± 1,47 yıl (9,58 ila 14 yıl arası) ve LN- köpeklerin yaş ortalaması 11,30 ± 1,99 yıl olup yaş aralığı 7,75 ila 14,92’dir. LN+ ve LN- köpekler arasında ortalama yaş açısından istatistiksel bir fark bulunmamıştır (p = 0,1879). Çalışmadaki tüm köpeklerde en yaygın klinik belirti/şikayet öksürüktü (Tablo 1).
11 LN+ köpekten yedisine (%63,64) BT taraması yapılmış, bunlardan 3’ünde (%42,86) lenf nodlarının büyüdüğü, 3’ünde (%42,86) normal olduğu bildirilmiş ve bir vakanın (%14,29) ne raporu ne de görüntüleri incelenebilmiştir. LN’si olmayan 29 köpekten 23’ünde (%19,31) BT taraması yapılmış ve bunlardan 2’sinde (%8,70) lenf nodlarının büyüdüğü, 21’inde (%91,3) ise normal olduğu bildirilmiştir. Tümör volümü 7 LN+ (%63,64) vakada belirlenebilmiştir. 0 LN+ vakada tümör volümü 100 cm3’ten az, 6 (%85,71) vakada >100 ve <999 cm3 ve 1 (%14,28) LN+ vakada >1000 cm3 idi. LN- vakalarda, 14 (%48,28) hastanın tümör volümü tespit edilmiş olup, bunların 7’si (%50,00) <100 cm3 ve 7’si (%50,00) 100 ile 999 cm3 arasındaydı.
Cerrahi Bilgiler
Primer pulmoner tümörü çıkarmak için 9 (%81,82) LN+ ve 27 (%93,10) LN- vakada interkostal yaklaşım uygulanırken, 2 (%18,18) LN+ ve 2 (%6,90) LN- vakada median sternotomi uygulandı. Sol kraniyal akciğer lobu 4 (%36,36) LN+ ve 3 (%10,34) LN- vakada, sol kaudal 5 (%45,45) LN+ ve 7 (%24,14) LN- vakada, sağ kraniyal 2 (%18 18) LN+ ve 6 (%20.69) LN- olguda, sağ orta 1 (%18.18) LN+ ve 10 (%34.48) LN- vakada ve aksesuar akciğer lobu 1 (%9.10) LN+ ve 2 (%6.90) LN- vakada çıkarıldı. Sekiz LN+ (%72,72) vakaya tek bir akciğer lobektomisi uygulanmış ve 3’ünde (%10,34) görünür tüm hastalığın çıkarılması için birden fazla lob eksize edilmiştir. LN- vakalarının 24’ünde (%82,76) tek bir akciğer lobektomisi yapılırken 5’inde (%17,24) birden fazla akciğer lobu çıkarılmıştır. LN+ vakalarda biyopsi yapılan lenf nodlarının 4’ü (%36,37) trakeobronşiyal, 1’i (%9,10) sternal, 2’si (%18,18) mediastinal, 3’ü (%27,27) hiler ve 1’i (%9,10) spesifik olarak belirtilmemiş şeklinde kaydedilmiştir. LN- vakalarının 17’sinin (%58,26) lenf nodu biyopsisinin trakeobronşiyal, 5’inin (%17,24) mediastinal, 7’sinin (%24,14) hiler olduğu ve 1’inin (%3,45) spesifik olarak belirtilmediği görülmüştür. Üç (%10,34) LN- köpekte birden fazla intratorasik lenf nodu biyopsisi yapılmıştır. LN+ lenf nodu biyopsileri için kayıtlarda köpek başına yalnızca bir lenf nodu biyopsisi yapıldığı belirtilmiştir. Lenf nodu biyopsisinin türü (insizyonel biyopsi veya eksizyonel biyopsi) cerrahi raporlarda özellikle belirtilmemiştir ve hiçbir trakeobronşiyal lenf noduna median sternotomi yaklaşımıyla biyopsi yapılmamıştır.
Histolojik Değişkenler
Histolojik tanıların, mitotik indeksin (MI), vasküler veya lenfatik invazyon bulgularının, derecesinin ve cerrahi eksizyonun tam olup olmadığına dair bilgiler Tablo 2‘de yer almaktadır.
LN+ ve LN- tümörler için en yaygın histolojik tanılar bronkoalveolar karsinom [LN+ sayı = 4 (%36,36); LN- sayı = 21 (%72,41)] ve papiller pulmoner adenokarsinom [LN+ sayı = 3 (%27,27); LN- sayı = 7 (%24,14)] olmuştur. Tüm tümörler histolojik olarak primer akciğer tümörü olarak tanımlanmıştır. Mitotik indeks 9 LN+ vakada (%81,82) ve 27 LN- vakada (%84,38) elde edilebilmiştir. (MI) 1 (%11,11) LN+ vakada <10 ve 8 (%88,89) LN+ vakada >10 idi. LN- vakalar için, 29 vakanın 25’inde (%86,20) MI elde edilebilmiştir. MI 12’sinde (%48,00) <10 ve 13’ünde (%52,00) >10 idi. On bir LN+ köpeğin dördünde (%36,36) vasküler veya lenfatik invazyon bulgusu vardı, 1’inde (%9,10) intrabronşiyal invazyon vardı ve 6’sında (%54,54) vasküler veya lenfatik invazyona ilişkin herhangi bir değerlendirme yoktu.
LN- köpekler için, 5 (%17,24) tümörde vasküler veya lenfatik invazyon bulgusu vardı, 17’sinde (%58,62) yoktu ve 7’si (%24,14) için herhangi bir değerlendirme yapılmamıştı. Derece bakımından, LN+ köpeklerde 3 (%27,27) vakada II. derece pulmoner karsinom vardı, 1 (%691) tanesi ” ileri derece” olarak belirtilmişti ve 7 (%63,64) tanesi için herhangi bir derece belirtilmemişti. LN- tümörler için 3’ünde (%10,34) I. derece , 14’ünde (%48,28) II. derece olduğu rapor edilmiş ve 12’si (%42,38) için herhangi bir yorum yapılmamıştır. Akciğer lobektomi cerrahi sınırı 4 (%36,36) LN+ ve 27 (%93,10) LN- köpekte tam, 6 (%54,55) LN+ ve 0 LN- köpekte inkomplet olduğu bildirilmiştir. 1 LN+ (%9,10) ve 1 LN- (%3,45) vakada cerrahi sınırlar ile ilgili herhangi bir görüş bildirilmezken, bir LN- (%3,45) vakada cerrahi sınır işaretlenmemiştir.
Adjuvan Tedavi
Dört (%36,36) LN+ köpek adjuvan TEMD ( Tolere Edilebilir Maksimum Doz) kemoterapi almıştır. 3 hastada tek başına vinorelbin kullanılmış (8, 4 ve 3 doz) ve dördüncü hastaya 7 doz vinorelbin, 6 doz karboplatin ve 2 doz doksorubisin verilmiştir. Kemoterapi protokollerindeki değişiklikler ilerleyici hastalık bulgularına göre yapılmıştır. LN+ köpeklerin dördüne (%36,36) sadece cerrahi, birine cerrahi ve prednizon (%3,91) uygulanmış ve 2 köpeğe (%18,18) kemoterapi uygulanıp uygulanmadığı tespit edilememiştir. LN- köpeklerin 11/29’u (%27,59) adjuvan MTED kemoterapi almış, 12’si (%41,3,8) kemoterapi almamıştır ve 4’ünün (%13,79) kemoterapi alıp almadığı bilinmemektedir. LN- 29 köpekten ikisi (%6,90) cerrahi uygulanmış ve Prednisone verilmiştir. Vinorelbin 7/11 hastada (%63,64) tek ajan olarak kullanıldı; bir köpek 5 doz, 3 köpek 4 doz ve 2 köpek 8 doz aldı. 11 köpekten biri klorambusil (%9,10), biri siklofosfamid (%9,10) ve biri (%9,10) altı hafta boyunca piroksikam, doksisiklin ve siklofosfamid ve ardından vinorelbin (5 doz) almıştır. Üç (%27,27) LN+ köpek ve 2 (%6,90) LN- köpeğin takibi yapılamadı ve 3 (%10,34) LN- köpek makale yazıldığı sırada hala hayattaydı.
Sağkalım Analizleri
LN+ köpekler için OSS 167 gün ve LN- köpekler için 456 gün olup istatistiksel olarak aralarında belirgin bir fark bulunmamıştır (p = 0,2407) (Şekil 1).
Adjuvan kemoterapi alan (sayı = 4; 110 gün) ve almayan (sayı = 6; 125 gün) köpekler arasında LN+ köpeklerde OSS açısından kayda değer bir fark tespit edilmemiştir (p = 0,4409) (Şekil 2).
Kemoterapi alan LN’li köpeklerde (sayı = 12; 335 gün) adjuvan kemoterapi almayan LN’li köpeklere (n = 10) kıyasla sağkalım süresinde herhangi bir fark bulunmamıştır (258,5 gün; p = 0,6475). Lenf nodu durumuna bakılmaksızın MI değeri <10 veya >10 olan hastaların OSS’sinde istatistiksel açıdan herhangi bir fark bulunmamıştır (p = 0.1096). Tümör boyutunun 101-999 cm3 olduğu LN+ (sayı = 4) ve LN- (sayı = 7) vakalar arasındaki OSS istatistiksel olarak belirgin bir şekilde farklıydı (sırasıyla 110 ve 198 gün; p = 0,0467; risk oranı 0,5556 ve %95 GA 0,1626 ila 1,898). LN’li köpekler değerlendirildiğinde, tümör volümü <100 cm3 (sayı = 5; OSS 644 gün) olan köpeklerin OSS’si, tümör volümü 100 ila 999 cm3 arasında (sayı = 7; OSS 198 gün; p = 0,0232; risk oranı 3,164; %95 GA 0,0928 ila 1,079) olan LN’li köpeklerin OSS’sinden belirgin bir şekilde daha uzundu. Tümör volümü <100 cm3 olan hasta grubunda hiç LN+ vakası bulunmaması ve >1000 cm3 volümlü hastalarda bir LN+ ve hiç LN- vakası bulunmaması nedeniyle volüm verileri üzerinde başka istatistiksel karşılaştırmalar yapılamamıştır. Prednizon olmaksızın adjuvan MTED kemoterapi alan LN+ köpekler (LN+KT+; sayı = 4) için OSS 110 gün ve adjuvan kemoterapi almayanlar (LN+KT-; sayı = 4) için OSS 102 gün olduğundan aralarında önemli bir fark bulunmamıştır (p = 0,6253). LN- köpekler için, kemoterapi alan köpeklerde (sayı = 11) OSS 390 gün ve almayanlarda (sayı = 9) OSS 338 gündü. Takibi yapılamayan ve makalenin yazıldığı sırada hayatta olan hastalar sağkalım analizi yapılmadan önce sansürlenmiştir. Adjuvan kemoterapi alan LN- köpekleri için OSS bakımından herhangi bir fark bulunmamıştır (p = 0,7192).
TARTIŞMA
Bu güncel kohort çalışmasında, LN+ köpeklerin ortalama sağkalımı yaklaşık 5,5 ay olup, bu süre OSS’nin 26 ila 131 gün arasında değiştiği önceki raporlardan daha uzundur; ancak OSS’ler doğrudan karşılaştırılamamıştır, fakat 167 güne kıyasla 131 günün klinik olarak önemli olup olmadığı tartışılabilir (13, 21-23). Bununla birlikte, bu bulgu, tedavi öncesinde hasta sahiplerini sonuç hakkında doğru bir şekilde bilgilendirmek için oldukça önemlidir. Söz konusu LN+ köpeklerde ortalama sağkalım süresinin daha uzun olması, önceki raporlara kıyasla mikroskobik düzeyde nodal metastazın erken teşhis edilmesiyle açıklanabilir. Ameliyat öncesi BT’de 11 LN+ köpeğin en az 3’ünde LN büyümesinin tespit edilmemesi bu teoriyi destekleyebilir. Benzer şekilde, diğer köpek neoplazmlarında da görüldüğü gibi, LN metastazının LN boyutunda herhangi bir değişiklik olmadan da meydana gelebileceği kabul edilmektedir (28).
BT görüntülemede veya intratorasik incelemelerde tespit edilen LN boyutuna bakılmaksızın akciğer lobektomisi sırasında intratorasik LN biyopsisi yapılması, hastalığın doğru bir şekilde evrelendirilmesi ve dolayısıyla uygun adjuvan tedavinin belirlenmesi için şiddetle tavsiye edilmektedir. Bu vaka grubunda, BT görüntülemede LN boyutunun normal olarak kaydedilmesi nedeniyle LN biyopsisi yapılmamış olsaydı metastatik hastalığı olan en az 3 hasta tespit edilemeyecekti. İntratorasik lenf nodlarının, özellikle de hiler ve interlober lenf nodlarının alınması, köpek anatomisinin tam olarak anlaşılmasıyla bile zordur ancak evreleme için kritik öneme sahiptir (29). Tümör büyüklüğünün etkisini incelerken, LN- köpeklerde tümör volümü <100 cm3 olanların, tümör büyüklüğü 101 ila 999 cm3 arasında olan köpeklere kıyasla daha uzun sağkalım süresine sahip olduğunu tespit ettik. LN+ vakaların çoğunluğu 101 ile 999 cm3 arasında olduğu için başka karşılaştırma yapılamadı ve şaşırtıcı olmamakla birlikte, LN+ ve tümör büyüklüğü 101 ile 999 cm3 arasında olan köpeklerin sağkalım süresi, benzer büyüklükte tümörü olan LN- köpeklerden daha kısaydı. LN+ köpekler için adjuvan kemoterapinin sağkalım üzerinde bir etkisi olmayacağı yönündeki varsayımımızda başarısız olduk. Bu kohort çalışmasındaki hasta sayısının azlığı göz önüne alındığında, tip I veya tip II hataları yansıtabileceğinden bu veriler dikkatle yorumlanmalıdır. Bu çalışmanın kısıtlamaları arasında vaka sayısının düşük olması, tıbbi kayıt raporlarındaki olası hatalar, histolojik derecelendirmenin ve histolojik cerrahi sınırların yeniden gözden geçirilmemesi ve çalışmanın retrospektif yapısı yer almaktadır. Bu nedenle, tümör derecesinin ve eksizyonun tam olup olmamasının OSS üzerindeki etkisi incelenmemiştir. Ayrıca, eksize edilen primer tümörün anatomik lober bölgesine göre hangi intratorasik lenf nodlarının ekstirpasyon için hedeflendiğine dair standart bir yöntem yoktu ve BT’de büyümüş olduğu tespit edilen lenf nodunun intraoperatif olarak biyopsi yapılan lenf nodu ile aynı lenf nodu olup olmadığını belirleyemedik. Ayrıca hastalara düzenli bir takip programı uygulanmamış ve birden fazla kemoterapi ajanı verilmiştir.
Primer pulmoner neoplazi ve lenf nodu metastazı olan köpeklerde tedavi sonuçlarının etkisini ve adjuvan kemoterapinin etkinliğini daha iyi belirlemek ve anlamak için çok merkezli prospektif vaka kontrollü bir çalışma yapılmalıdır. Bu retrospektif çalışmada kemoterapi uygulamasıyla ilgili önemli bir fark tespit edilmemiş olsa da, karşılaştırılabilecek çok az sayıda LN+ köpek vardı ve dolayısıyla bu bulgular dikkatli bir şekilde yorumlanmalıdır. Sonuç olarak, intratorasik nodal metastazı olan primer pulmoner neoplazili köpeklerden oluşan güncel bir kohort çalışmasında sağkalım süresinin daha uzun olduğunu tespit ettik. Cerrahi eksizyon ile definitif tümör tedavisi sırasında intratorasik lenf nodlarının cerrahi biyopsisi, doğru evrelendirme yapılabilmesi için ameliyat öncesi çekilen görüntülemede LN boyutuna bakılmaksızın şiddetle tavsiye edilmektedir.
VERİ ERİŞİM BEYANI
Bu çalışma için derlenen verilere talep üzerine ilgili yazardan ulaşılabilir.
ETİK ONAY BEYANI
Hayvanlar üzerinde yaptığımız bu çalışma, veteriner eğitim hastanesinde standart bakım tedavisi gören klinik hastalarla ilgili retrospektif bir çalışma olduğu için etik inceleme ve onay gerekmemiştir. Bu çalışma, veteriner eğitim hastanesinde standart bakım tedavisi gören klinik hastalarla ilgili retrospektif bir çalışma olduğu için hayvan sahiplerinden çalışmaya katılmaları için yazılı aydınlatma onayı alınmamıştır.
KATKIDA BULUNAN YAZARLAR
RR ve DW bu makalenin hazırlanmasına aynı oranda katkıda bulunmuştur. Her iki yazar da makalenin hazırlanmasına katkıda bulunmuş ve gönderilen versiyonu onaylamıştır.
TEŞEKKÜR BÖLÜMÜ
Yazarlar, istatistiksel analiz konusundaki uzmanlığı ve katkıları için Dr. Ann Hess’e ve BT görüntülerinin yeniden incelenmesi sürecindeki katkıları için Dr. Lynn Griffin’e sonsuz teşekkürlerini sunmaktadır.
Bu yayın, ”A Contemporary Retrospective Study of Survival in Dogs With Primary Lung Tumors: 40 Cases (2005-2017)’ adlı makalenin Türkçe çevirisidir.
Makalenin orijinalini okumak ve kaynakça için tıklayın.